Anahtar Parti Osmaniye İl Başkanı Mehmet Aslan, Türkiye’nin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyini değerlendirdiği açıklamasında, bölgesel kalkınma farklarının derinleştiğini ve bu durumun ülkenin sürdürülebilir büyüme hedeflerini tehdit ettiğini belirtti. Aslan, SEGE 2017 ve SEGE 2025 endekslerine dikkat çekerek, Marmara-Ege-Akdeniz hattının üstünlüğünü koruduğunu, buna karşın Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin hâlâ düşük gelişmişlik kademelerinde sıkıştığını vurguladı.
TÜRKİYE’NİN KALKINMA HARİTASI: MARMARA’DA YOĞUNLAŞMA, ANADOLU’DA GERİLEME
İl Başkanı Mehmet Aslan, pandemi süreci ve 6 Şubat depremlerinin ardından Türkiye’nin bölgesel kalkınma dengesinin ciddi biçimde bozulduğuna işaret etti. Sanayi politikalarındaki yanlış yönelimler ve güvenlik sorunları nedeniyle batı şehirlerinde nüfus yığılması yaşandığını, bu durumun Marmara Bölgesi’nin fiziksel kapasitesini aştığını ifade etti.
Aslan, “Bugün deprem riski, altyapı baskısı, hava kirliliği ve yaşam kalitesindeki düşüş, Türkiye’nin geleceğini tehdit eden temel unsurlardır. Sanayinin Anadolu’da yeniden konumlandırılması artık bir tercih değil, zorunluluktur” dedi.
OSMANİYE GERİLEYEN İLLER ARASINDA
A Parti İl Başkanı Aslan, özellikle Adıyaman ve Osmaniye illerinin SEGE 2025 endeksinde olumsuz tabloyla karşı karşıya kaldığını vurguladı.
“Adıyaman, SEGE 2025 verilerine göre TRC1 bölgesinde -0,100 endeksle üçüncü kademeye gerilemiş durumda. Deprem sonrası göç, istihdam kaybı ve altyapı yıkımı ilimizi ağır şekilde geri itti. Aradan geçen zamana rağmen kalıcı bir yeniden kalkınma programının uygulanmaması, Adıyaman’ı yerinde saymaya mahkûm ediyor” ifadelerini kullandı.
Osmaniye’nin de TR63 bölgesi içinde düşük performanslı iller arasında yer aldığını belirten Aslan, “Deprem sonrası oluşan kırılgan ekonomik yapı ve sanayi kapasitesinin gerilemesi, ilin göstergelerini olumsuz etkiledi. Eğitim ve mali göstergelerde ilerleme sınırlı kalırken, istihdam oranındaki düşüklük özellikle genç nüfusu baskı altına alıyor. Merkezi yönetimin bölgeye yönelik yatırımlarının yetersizliği, Osmaniye’yi potansiyeli yüksek ama desteklenmeyen iller kategorisine mahkûm ediyor” dedi.
“YEREL YÖNETİMLER GÜÇLENMELİ, YATIRIMLAR SOSYAL FAYDA ODAKLI OLMALI”
Mehmet Aslan, bölgesel kalkınmada sürdürülebilir bir denge sağlanması için yeni bir üretim ekosistemi kurulması gerektiğini ifade etti.
“Yatırımlar yalnızca ekonomik değil, sosyal faydayı da gözetmeli. Organize sanayi bölgeleri, tarıma dayalı ihtisas alanları, turizm koridorları, mesleki eğitim, kadın ve genç istihdamı ile dijital erişim ağları, bölgesel farkları azaltacak temel alanlardır” dedi.
Aslan ayrıca, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve altyapı yatırımlarının desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Sağlık, eğitim ve kültür alanlarındaki yatırımlar, bölgeler arası dengeyi sağlayacak temel faktörlerdir” şeklinde konuştu.
“BÖLGESEL EŞİTSİZLİK KADER DEĞİLDİR”
Açıklamasının sonunda güçlü bir mesaj veren İl Başkanı Aslan, “Her bölge kendi kimliği, kültürü ve üretim yapısıyla katma değer yaratabilecek güçtedir. Bölgesel eşitsizlik kader değildir; bu ülkenin her ili güçlü bir geleceği hak ediyor” ifadelerini kullandı.
Aslan’ın açıklaması, Türkiye’nin üretim ve kalkınma stratejisinde bölgesel adaletin yeniden inşa edilmesi gerektiğine yönelik dikkat çekici bir çağrı olarak değerlendirildi.
